19 Kasım 2011 Cumartesi

1.mektup



                                                                                                                              19.11.11
Canım kızım
Seninle beraber yeniden doğdu annen;başka bir insan oldu sayende.Sana anlatacaklarım var büyüyünceye kadar beklemek zor olacak ya da ben unutacağım .Oyüzden hergün sana  kalbimden içimden geçenleri yazacağım hayata dair.


Senden önceki annen nasıldı?Saf.Su katılmamış bir saf.Çalışmak sadece çalışmak çözermiş zannederdi herşeyi annen.Çok çalışırsa kimse ona karışmaz,ödevini yap demez,hayatına müdahele etmez,istediği yere gelebilir,istediği makama erişebilir.Hayat öyle keskin bi törpüymüş ki….
Üniversiteye başlarken okul bitince ne yapcağımı,bunun için neler yapmam gerektiğini düşünürek geçirdim ilk yılımı.Hemen staj yapmalıydım,sonra bir dil öğrenmeliydim İngilizce’nin yanında.Bu arada İngilizce’yide ilerletmeliydim.Staj buldum,Dil kurslarına gittim,dış ticaret kursuna da.Lapa lapa kar yağan buz gibi bir günde sabah 9 da başladığım Gayrettepedeki dış ticaret kursundan 4 te başlayacak Şişli deki Fransızca kursuna koştura koştura donarak gittiğimi hatırlıyorum.Öyle hevesle dinlerdim ki dersleri derslerdeki gülüşmelere,esprilere bile tahammül edemezdim.O kadar ciddiye alıyordum elde edeceğim her bilgiyi.
Staj,okul,dersler,kurslar derken bitti üniversite.Hergün koca kapısını baştan aşağı hayranlıkla seyrerderek girdiğim üniversitem bitti.Ve ben gittğim ilk iş görüşmesine kabul edilmemenin verdiği sevinçle ,şirketi n iyi mi kötü mü olduğunhu hiç düşünmeden son finalimden çıktığım gün işe başladım.Okul bittikten sonra yaz tatiline giden arkadaşlarıma şaşkınlıkla bakıyordum,ne kadar rahatlar diyordum içimden.Çalıştım ama değerimin bilinmediğini ,benim daha iyi yerleri hakettğimi sonradan anladım.Bigün yetti artık deyip istifa ettim.Girdiğim diğer işyerinden şartlar daha iyi olmasına rağmen beni tatmin etmeyen birşeyler vardı.Beni mutlu eden şey araştırma yapmak okumaktı.Akademisyen olmayı koydum kafama ve yüksek lisansa başladım.Haftanın 2 günü Silivri den Bahçelievlere koştura koştura yine ,derslere geldim.Tezimi yarım dönemde bitirdim .Akademisyenlikle ilgili hayallerim bir kandırmcayla son buldu.Bunu belki daha sonra anlatırım,çook uzun bir hikaye.Ama yine de denedim,uğraştım akademisyen olmak için.Olmadı.Sonra herşeyden vazgeçiyorum ben çocuk sahibi olmak istiyorum dedim.Şükürler olsun ki dünyalar güzeli kızım sen geldin.Hamileyken ve şimdi (1 yaşındasın) sadece seninleyim.Seninle daha da çok olmak istiyorum hep yanında olmak istiyorum ama bi çıkar yol bulamadım henüz.Özetle güzel kızım bu ülkede her çalışanın biyere gelemeceğini,acele ederek çalışmanın da bir işe yaramayacağını öğretti bana hayat.Koştura koştura yaşamak ve düşünmek daha 26 yaşındayken 40 yaşındaymışım gibi hissettirmişti bana.Seninle hayata bi mola verdim.Kendimi tazelemek ve yeniden başlayabilmek için zaman tanıdım kendime.Seninle bambaşka bi insan olduğumu ,bana daha karnımdayken sakin olmayı öğrettiğini ise yeni anlıyorum

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder